Tuesday, December 4, 2007

Çiko Pasta



Uzunca bir süredir ne bloğumu güncelleyebildim ne de blogları ziyaret edebildim. Bu zaman zarfında beni merak eden, e-mail gönderen, telefonla arayan ve bloğuma mesaj bırakan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.:)
Zamansızlığımın iki ana nedeninden birisi kafeyi kapatma kararı almak ve hayata geçirmekti. Oldukça meşakkatli olan, stresi sıkıntısı bol, özel zaman bırakmayan bir iş olsa da beni yakından tanıyanlar bu işi ne kadar büyük bir keyifle yaptığımı bilirler. Ama zor, çok zor ve bir de üstüne üstlük aşırı detaycı, mükemmeliyetçi bir yapıya sahipseniz işler sanıldığından daha külfetli gitmeye başlıyor. Bunun yanı sıra yaşadığım kalifiye eleman bulamama sorunum vardı ki yazsam destan olur:) Çok umutsuzluğa kapıldığım zamanlar da oldu "yahu bu kadarına da pes" diyip adeta fıkra gibi olaylara da şahit olup güldüğüm zamanlar da oldu. Sonuç olarak yaşanan yoğun stresli tempo artık sağlığımı etkilemeye başlamıştı ve kapattık.
Bloğumdan ve sizlerden uzak kalışımın ikinci ve en önemli nedeni ise abimin eşi 4.5 yıl önce meme kanseri olmuştu. Çok zor zamanlardan geçtik, kemoterapiydi, radyoterapiydi, rutin kontrollerdi derken umudumuzun yeşermeye başladığı, artık tamam gibi aştık galiba dediğimiz bir anda kanser akciğere metastaz yaptı. Adeta yıkıldık. Yaklaşık 20 gündür ise koşuşturuyoruz. Tekrar kemoterapiye başladı. Kemoterapinin beraberinde getirdiği o kötü yan etkileri tekrar yaşamaya başladı. Henüz 37 yaşında inşallah büyük Allah'ım onu çocuklarına ve bize bağışlar. İnşallah bunu da aşacağız.
Meme kanserinin görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. Her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor. Ciddiye alınması gereken bir konu ve tümör erken evrede tespit edildiğinde başarı oranı oldukça yüksek. Bu satırlar belki hayırlı bir şeylere vesile olur ve içinizden birkaçı da olsa belki meme kanseri taraması için girişimde bulunur diye özellikle yazma gereği hissettim. İhmal etmeyin ne olur...
Tatsız konulardan bahsettim üzerine tatlı bir tarif belki iyi gider:)
Çok kısa sürede hazırlanabilen ama lezzetine de doyum olmayan nefis bir pasta. Tadanlardan beğenmeyenine hiç rastlamadım. Yapılışı ise çok basit.
Sütle çırpılmış krem şantiye bebe bisküvileri iki parçaya bölünüp karıştırılıyor, karışım borcama dökülüp bir spatula yardımıyla düzeltiliyor. Diğer tarafta çikolata sos pişirilp, ılındıktan sonra bisküvili karışımın üzerine yayılıyor. Buzdolabında 1-2 saat beklerse daha da kezzetli olur. Çikolata sos olarak ben Dr. Oetker'in hazır çikolata sosunu kullanıyorum.
Resimdeki pastayı 14 yaşındaki kızım Merve yaptı. Özellikle belirtilmesini önemle istedi:)


Friday, September 7, 2007

En Pratikler

Eylül ayının etkinlik konusu olan "Aperatifler ve Mezeler"e Cafe Gusto evsahipliği yapıyor. Konu seçimi gayet başarılı olmuş, teşekkürler Serpil:)

Kafede yaptığım en pratik çeşitlerimden dört tanesini seçtim.

                                                                       Havuç Tarator

Rendelenen havuçlar bir miktar tuz eklenerek, sıvıyağ ile teflon tavada havucun hacmi azalana kadar sotelenir. Ilındıktan sonra 1 kaşık mayonez eklenmiş sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır.


Yoğurtlu Semizotu Salatası

Semizotları önce ayıklanır, sonra yıkanır ve iyice kurutulur. Çırpılmış sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır.Üzerine eklenen pul biber ve zeytinyağı hem lezzet katar hem de renk uyumu yaratarak sunumu şıklaştırır.


Makarna Salatası


Haşlanan makarnaya rendelenmiş havuç, küp küp doğranmış kornişon turşu, bir miktar mayonez ve bir miktar yoğurt eklenerek karıştırılır.


Taze Börülce Salatası


Börülceler ayıklanıp, yıkandıktan sonra tuzlu suda haşlanır. Zeytinyağı, tuz ve dövülmüş sarımsak ile hazırlanan sosla karıştırılır.

Tuesday, August 14, 2007

Etimek Tatlısı






Üç kat ve üçü de farklı tad. Karamelize edilmiş şekerle ıslatılmış en alt katının üzerinde, şekerin yoğun etkisini dengelemek için tamamen şekersiz hazırlanmış ara krema ve daha da lezzet katmak için üçüncü kat olarak kullanılan krem şantinin üçlü uyumuna diyecek laf yok. Sıcak yaz günlerinde soğuk servis edildiğinde güzel bir seçim olarak işte etimek tatlısı:)

Malzemeler:
  • 1.5 paket tuzsuz etimek
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 2 su bardağından bir parmak eksik sıcak su
  • 850 gr. süt
  • 3 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 3 yemek kaşığı pirinç unu
  • Vanilya
  • Krem şanti
  • Hindistan cevizi
Kenar kabukları bıçakla alınan etimekler büyük boy kare borcama dizilir.
Teflon bir tencereye alınan şeker karamelize olana kadar tahta bir kaşık yardımıyla karıştırılarak pişirilir. Sıcak su eklenerek şurup hazır hale getirilir ve hazırlanan şurup etimeklerin üzerine kaşık kaşık yedirilir.
Süt, nişasta ve pirinç unu ile muhallebi hazırlanır, vanilya eklenir ve hazırlanan karışım etimeklerin üzerine yayılır. Son kat olarak hazırlanan krem şanti de muhallebili karışımın üzerine yayılır, üzerine bol hindistan cevizi serpilir ve dinlenmek üzere buzdolabına kaldırılır.
Afiyet olsun:)

Thursday, July 26, 2007

Tahinli Un Helvası






Tahinli un helvası ya da bizdeki adıyla "hadi Kübra helvası":) Malum, un helvasının tek sıkıcı yanı insanı tencerenin başına kilitleyen uzun kavurma aşaması. E hal böyle olunca imdadıma Kübra yetişiyor. Kübra Kafedeki yardımcım. Kendisi henüz 20 yaşında ama yaşından büyük olgunluğa ve iş disiplinine sahip ve bir o kadar da azimli. İyi ki onu işe almışız, onu çok seviyoruz.
Tahinli un helvasının unu kavurma aşamasında hep "hadi Kübra" gel de sen kavur, bak öğren artık sen yapacaksın dediğim için helvanın adı "hadi Kübra" kaldı.:)
Malzemeler:
  • 140 gr. pastörize tereyağ
  • Yarım su bardağı sıvıyağ
  • 4.5 su bardağı un
  • 125 gr. tahin
Şurup için:
  • 2.5 su bardağı toz şeker
  • 3 su bardağı su
Teflon tencerede tereyağ ve sıvıyağ eritilir, un eklenerek tahta bir kaşık yardımıyla sürekli kavrulmaya başlanır. (Kavurda kavur bitmez o ayrı mesele:)) Bu kavurma işlemi un kızarana kadar devam eder(aman dikkat! Yanana kadar asla değil)
Diğer tarafta şurubu hazırlamak için, su ve şekeri ayrı bir tencerede kaynatın.
Kavurma işlemi biten, ayaklarınıza kara sular indiren una, önce tahin sonra sıcak şurup sürekli karıştırılarak eklenir, karışım işlemi tamamen bitince ocaktan alınıp büyük boy kare borcama dökülür, üzeri bir kaşık yardımıyla düzeltilir.
(Tüm tariflerimde kullandığım bardak ölçüm standarttır. 200 ml. lik paşabahçenin klasik su bardağı.)

Afiyet olsun:)



Sunday, July 8, 2007

İç Pilav



Güzel pilav pişirmenin ilk adımı kullanılan pirinci iyi tanımak olsa gerek. Pirincin ne kadar su çekebileceğini bir kaç deneme yanılmadan sonra öğrenebilirsiniz. Bir ölçü pirince 3 ölçü su kaldırabilen pirinç cinsleri olduğu gibi, bir ölçü pirinci bir ölçü su ile pişirebileceğiniz pirinç cinsleri de vardır. Makbul olan kaliteli pirinç cinsi ise fazla su çeker.

Bu nedenle su ölçüsü vermedim, sizler normal pilavınızı ne kadar su ile pişiriyorsanız, iç pilavı da aynı ölçü su ile pişirebilirsiniz.

Malzemeler;
  • 4 su bardağı pirinç
  • 200 gr. ciğer
  • 2 adet soğan
  • 1.5 çay bardağı sıvıyağ
  • Dolmalık fıstık
  • Dolma üzümü
  • 3 çay kaşığı şeker
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1.5 çay kaşığı yenibahar
  • 3 çay kaşığı nane
  • 1/2 çay kaşığı tarçın
  • Tuz
  • Dereotu
Pirinç, üzerini bir iki parmak geçecek kadar ılık ve tuzlu su ile önceden ıslatılır.
Dolmalık üzümler iyice yıkandıktan sonra sıcak su dolu bir kap içerisinde şişmeleri için bekletilir.
Ciğer küp küp doğranıp, az yağ ile teflon tavada sotelenir.
1.5 çay bardağı yağ tencereye alınıp, dolmalık fıstıklar eklenir. Fıstıklar 1-2 dakika kavrulduktan sonra üzerine küp küp doğranmış soğanlar eklenir, sık sık karıştırılarak öldürülür. (öldürülür? Bu da ne demekse:) cani miyim(!) neyim) Daha önceden sotelediğimiz ciğerler ve iyice süzülmüş pirinçler de eklendikten sonra kavurma işlemi başlar.
Pirincin kavrulma işlemi bittikten sonra dolmalık üzümler, şeker ve tüm baharatlar eklenir, ardından suyu eklenip kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. Piştikten sonra kapağını hiç açmadan minimum 20 dakika demlenmeye bırakılır. Servisten önce üzerine kıyılmış dereotu serpilir.

Afiyet Olsun:)

Tuesday, June 26, 2007

Mısır Salatası




Yemeklerde göze hitap eden rengarenk sunumları hep çok sevmişimdir.
Kafede sıcak yemekler dışında her gün 10 farklı çeşitde zeytinyağlı sebze ve salata hazırlıyorum. O yorgunluğun ardından hazırlananları borcamlara alıp sunuma hazırlama aşaması ise adeta yorgunluğumun bir parçasını alıp götürüyor. Önce göze hitap edebilmesi için farklı tonlardaki yiyecekleri yan yana koyuyor, canlılık kazandırmaya çalışıyorum. İşte bu mısır salatası da rengarenk görüntüsüyle soğuk çeşitlerimizin yer aldığı bölüme hareket katan çeşitlerden biri.
Üstelik pratik mi pratik. Ne öyle uzun uzadıya malzeme listesi, ne de ölçüye gerek bırakmayan bir salata.

Dilediğiniz kadar haşlanmış mısır
Dilediğiniz kadar haşlanmış ve küp küp doğranmış havuç
Dilediğiniz kadar iyice yıkandıktan sonra kabukları soyulmadan küp küp doğranmış salatalık
Dereotu
Zeytinyağı, tuz ve limon

İşte hepsi bu:)

Afiyet olsun.



Wednesday, June 13, 2007

Revani




İşte benim favori tatlılarımdan biri. İstediğim bu tadı tutturabilmek için bıkmadan usanmadan bir çok revani tarifi denemiştim. Her girişimimin sonucunda "Ihhh.. istediğim tad bu değil" demiş, istediğim kıvamı bulana kadar ise inatla denemekten vazgeçmemiştim. Bir kaç ay önce beklenen buluşmamız gerçekleşti, ben istediğim revanime o da bana ve müşterilerimize kavuştu:) O günden beri revani tarifimiz hep aynı.



Revani
Malzemeler;

8 adet yumurta
Yarım su bardağı toz şeker
1 su bardağından bir parmak fazla irmik
1 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Şerbeti için;
4.5 su bardağı şeker
6 su bardağı su
1 çay kaşığı limon suyu

Şerbet için, su ve şeker karıştırılıp kaynatıllır. 5 dakika sonra limon suyu eklenir, 2-3 dakika sonra ocaktan alınır ve ılınmaya bırakılır.

Pandispanya yapar gibi yumurta sarıları ve akları birbirinden dikkatlice ayırılır. Yumurta akları mikserle 10 dakika kadar iyice çırpılır. Ayrı bir kap içerisinde ise yumurta sarıları 2-3 dakika çırıpılıp daha sonra içerisine toz şeker eklenip homojen bir karışım elde edene kadar çırpmaya devam edilir. Bu aşamada mikserle işimiz bitmiş oluyor.

Yumurta sarılarının içine eklenen yumurta akları tahta bir kaşık yardımıyla, yumurta aklarını söndürmemeye çalışarak dikkatlice karıştırılır. Hemen ardından irmik, elenmiş un, kabartma tozu ve vanilya eklenerek yağlanmış kalıba (paşabahçenin büyük boy kare borcamı)boşaltılır. İçerisinde kalan hava kabarcıklarının çıkması için kalıp tezgaha bir kaç kez vurulur.


Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında pişirilmeye bırakılır. Benim fırınımda 45 dakikada pişiyor.

Revani sıcak, şerbet ise ılık olmalı. Revani fırından çıktıktan sonra ılık olan şerbet kaşık kaşık revaninin üzerine dökülür. Şerbeti daha iyi emmesi için kürdanla revaninin üzerine delikler açabilirsiniz.

Soğuduktan sonra dilimleyip servise sunabilirsiniz.

Ölçü verirken genelde bardak ölçüsü kullanıyorum ama piyasada farklı büyüklükte bardaklar mevcut. Tariflerimde kullandığım bardak, paşabahçenin klasik su bardağıdır. (200 ml.)

Afiyet olsunn:)

Friday, June 8, 2007

Zeytinyağlı Enginar


Favori sebzelerimden biri daha. Hem lezzeti hem de sayısız yararlarıyla karaciğer dostu enginarın lezzetine de diyecek yok. Sofra dergisinin bir sayısında enginar için ''aristokrat akdenizli'' başlığı kullanılmıştı. Ne kadar yakışan bir başlık olmuş değil mi? Ve işte aristokrat akdenizlinin zeytinyağlısı.

Zeytinyağlı Enginar
Malzemeler;
  • 5 adet soyulup ayıklanmış enginar.
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 soğan
  • 2 adet patates
  • 2 adet havuç
  • Yarım su bardağı haşlanmış bezelye veya konserve bezelye.
  • Limon suyu
  • 3 çay kaşığı toz şeker
  • Tuz
  • Dereotu

Enginarlar yıkandıktan sonra içerisine limon sıkılmış su dolu bir kaba tek tek limonla ovularak atılır. Diğer tarafta tencereye zeytinyağı ve küp küp doğranmış soğanlar eklenir. Biraz kavrulduktan sonra küp küp doğranmış havuçlar eklenir, bir iki dakika sonra ise enginarlar iç yüzeyleri tencerenin altına gelecek şekilde tencereye dizilir. Enginarların hizasına kadar sıcak su, şeker, tuz ve yarım limon suyu eklenerek önce harlı sonra çok kısık ateşte enginarlar yumuşamaya başlayana kadar pişirilmeye bırakılır. Enginarlar yumuşamaya başladığında ise küp küp doğranmış patates ve bezelyeler eklenir. Patatesler piştiğinde zeytinyağlı enginarımız ocaktan alınır ve kendi tenceresinde soğumaya bırakılır. soğuduktan sonra üzerine dereotu eklenerek servise sunulur.

Afiyet olsun.

Saturday, May 26, 2007

Hünkar Beğendi


O tombik tombik bostan patlıcanları artık semt pazarlarında ve manavlarda boy gösterir oldu. Bostan patlıcanları yeni sezona merhaba derde hünkar beğendi yapılmaz mı? Hünkarlar gerçekten beğenmiş mi beğenmemiş mi bilinmez ama  ev ahalisi beğendi.:)

Hünkar Beğendi
Malzemeler;
  • 2.5 kg. bostan patlıcanı
  • Yarım su bardağı un
  • 7 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 3.5 su bardağı bardak süt
  • 1 bardak kaşar peyniri rendesi
  • Tuz
  • 1 kg. kuşbaşı et
  • Sıvıyağ
  • 1 adet iri soğan
  • 2 adet domates
  • Domates Salçası
  • 3-4 adet sivri veya çarliston biber
  • Tuz
  • Karabiber
Patlıcanlar mangal ateşinde veya ocak üzerinde iyice közlenir. Fırında pişirmeyi tercih etmiyorum çünkü fırında pişirilen patlıcanlar közlenen patlıcanlara oranla daha koyu renkli oluyor ve lezzeti de diğerini tutmuyor.
Bir yandan patlıcanlar közlenirken diğer yandan beşamel sosu hazırlayabilirsiniz. Ben aynı anda bir çok yemeği hazırlamaya alıştığım için daha doğrusu mecbur kaldığım için benim için zor olmuyor. Sizler dilerseniz önce beşamel sosu hazırlayın daha sonra patlıcanları közlemeye başlayın. Veya közlenen patlıcanlar limonlu suda beklerken beşamel sosu hazırlayabilirsiniz.
Beşamel sos için 7 yemek kaşığı sıvıyağ çelik bir tencereye alınır ve un eklenir, yakmamaya dikkat ederek kavrulur ve ılınması için ocaktan alınır Diğer tarafta 3.5 su bardağı süt ayrı bir tencerede ısıtılır. Tekrar ocağa alınan tencereye sıcak süt yavaş yavaş eklenirken tel çırpıcı ile hızlıca karıştırılır.. Fazla pütürlü kalırsa ateşten alıp mikserle karıştırabilir veya rondodan geçirebilirsiniz. sos kaynadıktan sonra tuzu ve karabiberi eklenir.
Közlenen patlıcanlar hemen bir bıçak yardımıyla kabuklarından arındırılıp, soğuk suyun altında yıkanıp bol limonlu su dolu bir kabın içerisinde bekletilmeye alınır. Tüm patlıcanların kabukları soyulduktan sonra bıçakla ince ince kıyılır. Kıyılan soslar beşamel sosun içerisine atılıp ağır ateşte karıştıra karıştıra 5 dakika pişirilir, kaşar peynir rendesi eklenir.
Patlıcan beğendimiz hazır. Hünkarın da beğenmesi için etimizi pişirmeye başlayabiliriz:)
Elimde önceden pişirilmiş 1 kg. dana kuşbaşım vardı. Bir tencereye sıvıyağ ekleyip etleri bir iki dakika kavurduktan sonra küp küp doğranmış soğanlar eklenir. Soğanlar da kavrulduktan sonra ince kıyılmış yeşil biber ve küp küp doğranmış domatesler eklenir. Domatesler diriliklerini kaybettikten sonra salça ve az miktarda sıcak su eklenir kaynamaya bırakılır. En son olarak baharatlar eklenir ve ateşten alınır.
Servis tabağına alınan patlıcan beğendinin ortasına pişmiş etler eklenerek servise sunulur.

Afiyet olsun:)



Saturday, May 19, 2007

Zeytinyağlı Bakla


Baklagillere adını veren, bitkisel protein ve karbonhidrat içeren bakla ayrıca demir ve kalsiyum mineralleri açısından da oldukça zengin. Sebzeler benim mutfağımda özel bir yere sahip, kısa mevsimli bakla da öyle.
Zeytinyağlı Bakla
Malzemeler;
  • 1 kg. taze bakla
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 adet soğan
  • 1 yemek kaşığı (silmeden çok az fazla)
  • 1 tepeleme yemek kaşığı toz şeker
  • Tuz
  • Yarım limon suyu
Baklaları ayıklamaya başlamadan önce bir kabın içerisine su doldurulur. İçerisine 2-3 yemek kaşığı un, bir miktar tuz ve biraz limon suyu eklenir. Ayıklanan baklalar direk bu suyun içerisine atılır. 5-10 dakika bu karışımın içerisinde bekletilir. Bir kaç su yıkanır ve süzülür.
Ben baklayı düdüklü tencerede pişirmeyi tercih ediyorum. Düdüklü tencereye zeytinyağı ve küp küp doğranmış soğan eklendikten sonra üzerine baklalar eklenir. 1 bardak veya 1 kupa soğuk su içerisinde 1 yemek kaşığı un, tuz, şeker ve limon suyu iyice karıştırılıp baklaların üzerine dökülür. Düdüklünün kapağı kapatılıp pişirilmeye başlanır. İlk buhar çıktıktan sonra kısık ateşe alınan bakla, baklanın cinsine göre 15-20 dakikada pişer. Bundan 3-4 hafta önce pişirdiğim baklalar 20-25 dakikada pişerken şu sıralar 10-15 dakika yeterli olabiliyor. Dediğim gibi baklanın cinsi ve mevsimle de alakalı. En garanti yöntem 10 dakika sonra açıp kontrol etmek. Bu esnada dileyen dereotu ekleyebilir. Ben ise baklayı soğuduktan sonra üzerine dereotu serperek servise hazırlamayı tercih ediyorum. Bu sizlerin damak zevkine kalmış bir tercih.
Üzerine sarımsaklı yoğurt da unutulmamalı. Mmmm.:)

Afiyet olsun...

Kadınbudu Köfte






Kadınbudu Köfte
Malzemeler;
  • 1 kg. yağsız kıyma
  • 2 orta boy soğan
  • 2 çay bardağı haşlanmış pirinç (Artmış pilavınız varsa o da olabilir.)
  • 2 yumurta
  • 2 tepeleme çay kaşığı karabiber
  • Tuz
  • Maydanoz
Kızartmak için:
  • 2 veya 3 adet çırpılmış yumurta
  • Un
  • Sıvıyağ
Soğanlar çok çok ufak olmak kaydıyla küp küp doğranır. Tencerede (mümkünse teflon) bir iki kaşık sıvıyağ ilavesi ile soğanlar ve kıyma pişirilir. Pişme işlemi kıymanın kırmızılığı gidene kadar ve saldığı suyu biraz çekene kadar olmalıdır. Çiğliğinin gitmesi yeterlidir. ateşten alınan soğanlı ve kıymalı karışım ince delikli bir süzgeçe alınır ve fazla suyu, yağı süzülmüş olur. Bu işlem köfte hamurunun cıvık olmasını önleyeceği için, köftelere daha düzgün şekil verilebilir ve daha rahat kızartılır.
Fazla suyu veya yağı süzülmüş olan köfte harcı geniş bir kap içerisine alınır. Kıymanın çiğ olan diğer yarısı ve haşlanmış pirinç de eklenerek ılınmaya bırakılır. Daha sonra 2 yumurta, karabiber ve maydonoz da eklenerek yoğurulan ve şekil verilen köfteler önce una sonra yumurtaya bulanıp kızgın yağda kızartılır.

Afiyet olsun...

Zeytinyağlı Yaprak Sarma



Yapılışı oldukça zaman alan ve zahmetli ama yemesi zaman almayan ve bir o kadar da lezzetli bir tad. Kimi yörelerde ekşili, acılı versiyonları olsa da üzümlü, fıstıklı ve şekerli olan bu hali bana daha cazip geliyor.
Malzemeler;
  • Yaprak
  • 1 su bardağı zeytinyağı
  • 3 adet iri boy soğan veya 6 adet küçük boy soğan
  • 2.5 bardak pirinç
  • 2 yemek kaşığı kuş üzümüzümü
  • 2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
  • 6 çay kaşığı şeker
  • 1 silme çay kaşığı tarçın
  • 1 tepeleme çay kaşığı karabiber
  • 2 tepeleme çay kaşığı yenibahar
  • 2 tepeleme tatlı kaşığı nane
  • 1 tepeleme tatlı kaşığı tuz
  • Maydanoz (isteğe bağlı)
Salamura yapraklar iyice yıkanıp, kaynar suda kısa bir süre bekletilir. Kaynar suda bekletme süresi yaprağın cinsi ile alakalıdır. Eğer iyi kalitede bir yaprak kullanıyorsanız bu sürenin çok uzamasına gerek yoktur. Ya da çok tuzlu bir yaprak kullanıyorsanız tuzu gidene kadar bir kaç kez suyunu değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. En iyisi iyi kalitede salamura yaprak kullanmak ve hep aynı yerden almak. Elinizdeki malzemeyi iyi tanımak yemeklerinizde daha başarılı sonuçlar sağlayacaktır. Şimdi tarife geçelim:)
1 su bardağı zeytinyağı ile küp küp doğranmış soğanlar ve dolmalık fısıtıkları kavurmakla işe başlıyoruz. Soğanın çokluğu gözünüzü ürkütmesin, iyice kavrulduktan sonra haciminde azalma olacaktır. Soğanlar sararmaya başlayınca yıkanıp süzülmüş pirinç eklenir ve aynı pirinç pilavında olduğu gibi kavrulma işlemine geçilir. Pirinçler şeffaflaşmaya başlayınca kuş üzümü ve ardından diğer tüm baharatlar eklenir. Bir bardak su eklenip suyunu çekene kadar pişirildikten sonra ocaktan alınıp kıyılmış maydonoz eklenir ve kapağı kapalı olarak dinlenmeye bırakılır.
Tencerenin alt kısmına sarmada kullanamayacağınız şekli bozuk veya yırtık olan yapraklar serilir. Soğuyan iç yapraklara ince uzun şekilde sarılıp tencereye dizilir. Sarmaların hizasının az altına kadar soğuk su eklenip, önce harlı ateşte kaynatılır, kaynar kaynamaz ise iyice kısık ateşe alınıp pişirilmeye bırakılır.
Pişip pişmediğini anlamanın en pratik yolu ise:) tencereden bir adet sarma alıp biraz soğutup tadına bakmaktır:) Eğer pirinçler diri değilse, pişmişse ve yaprak ağzınızda dağılıyorsa sarmamız hazır demektir. İyice soğuduktan sonra ve mümkünse 1 gece bekletildikten sonra servise hazırdır. Aslında hemen hemen tüm zeytinyağlı yemekleri 1 gün önceden hazırlamak daha iyi sonuç verir.
Afiyet olsun...




Sunday, May 6, 2007

Mercimek Köfte


Mercimek Köfte
Malzemeler;
  • 2 su bardağı kırmızı mercimek
  • 5 bardak sıcak su
  • 2 bardaktan bir parmak eksik ince bulgur
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 2 adet soğan
  • 3 tepeleme yemek kaşığı biber salçası
  • 3 tepeleme çay kaşığı kimyon
  • 4 tepeleme çay kaşığı nane
  • 3 tepeleme çay kaşığı tuz
  • 3 tepeleme çay kaşığı pul biber
  • 3 diş sarımsak
  • İnce kıyılmış maydonoz
  • İnce kıyılmış yeşil soğan
Kırmızı mercimek iyice yıkandıktan sonra 5 bardak sıcak su ile arada sırada karıştırılarak kapağı kapalı olarak tencerede pişirilir. Pişme süresi oldukça önemlidir. Az pişirilip sulu bırakılırsa şekil alamayan cıvık bir köfte olur veya çok pişirilip suyu tamamen çektirilirse kuru ve sert olur. Mercimekler iyice pişmiş olmalı ama tencerenin dibi tutacak kadar pişirilmemelidir. Bu kıvama lapa kıvamı diyebiliriz. Pişme kıvamı için daha da yardımcı olması açısından ufak bir yöntem de verebilirim. Tahta bir kaşıkla tenceredeki mercimeği karıştırdıktan sonra yukarıdan aşağı doğru kaşıkla karışımı yardığınızda tencerenin dibi bir iki saniyelik olsa gözükmeli ve sonra kapanmalıdır. Bu aşamada tencereyi ocaktan alıp ince buluguru ekleyip iyice karıştırdıktan sonra, tencerenin kapağı kapatılarak en az 15 dakika dinlendirilir.

Diğer tarafta ayrı bir tencerede sıvıyağ ve soğan kavrulur. Biber salçası eklenir, biraz kavurulur ve ateşten alınır. Tenceredeki bulugurlu mercimek karışımı ve kavrulmuş soğan soğuduktan sonra birbirleriyle karışıtırılır ve yoğurulur. Baharatlar işte bu aşamada eklenir. En son olarak maydonoz eklenir, karıştırılır, şekil verilerek servis kabına alınır.

Bu ölçülerle bir büyük kare borcam mercimek köfte çıkar ve yaklaşık 35-40 adet civarındadır.

Afiyet olsun...



Tiramisu




 Tiramisu Malzemeleri:
  • 1 adet yumurta
  • 3 su bardağı süt
  • 1 bardak şeker
  • 3 yemek kaşığı un (ne tepeleme ne de silme olmalı)
  • 1 paket labne peyniri (200gr)
  • 1 adet hazır kakaolu pandispanya
  • 1 yemek kaşığı nescafe
  • 1 çay kaşığı şeker
  • Üzerine serpmek için kakao

Yumurta, süt, şeker ve un mikserle karıştırıldıktan sonra muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Ateşten alınan kremanın 10 dakika ılınması beklenirken 1 bardak ılık su, az süt ve 1 yemek kaşığı nescafe ile hazırlanan karışımla ikiye ayrılan pandispanyanın iç yüzeyleri ıslatılır. 10 dakika bekleyen krema mikserle karıştırıldıktan sonra ( mikserle karıştırma aşamaları kremanın pütür pütür olmasını engeller, daha homojen bir yapıya sahip olmasını sağlar) labne peyniri eklenir ve tekrar mikserle karıştırılır.

Kremanın yarısı pandispanyanın ara katına dökülüp üst pandispanya parçası kremanın üzerine kapatıldıktan sonra bu kez pastanın dış yüzeyi krema ile düzgünce sıvanır. Eğer pasta spatulanız varsa bu işlem çok daha düzgün sonuç verecektir. Buzdolabına dinlenmek için kaldırılan tiramisunun üzerine servisten önce kakao elenir.
Afiyet olsun...


Wednesday, March 28, 2007

Sizlere İlk Merhabam

Merhaba,


Yemek yapmaya olan tutkum hep vardı ama bir gün gelip de bu tutkumun mesleğim haline geleceğini hiç düşünmemiştim doğrusu. 1.5 yıldır Ev Yemekleri yapan bir mekan işletiyorum. Sevdiğim işi yapmak tüm zorluklarına ve yorgunluğuna rağmen oldukça keyifli. Her gün yemeklerle haşır neşir olmak yetmedi galiba bir de blog ekledim:)

Fırsat buldukça tariflerimi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmak, sizlerin tecrübe ve fikirlerinden de yararlanmak ayrıca keyifli olacak.


Bloğuma yolu düşen herkese hoşgeldiniz demek istiyorum:)